Popüler Yayınlar

25 Nisan 2013 Perşembe

Yeni Volvo S60 1.6 Dizel Powershift



Herkese merhaba,

Test ettiğim model Volvo S60 1.6 Drive(115 Hp ve 270 Nm tork), Powershift otomatik şanzımanlı, Advance donanım paketli ve kırmızı renkliydi. Genelde yazının sonucu yazının sonunda yazılır fakat ben yazının tamamını okumaya vakit bulamayanlar için kişisel görüşümü şu şekilde özetleyebilirim: 115 BEYGİR VE 270 Nm TORK DEĞERİNE SAHİP BU MOTOR BU KASAYI HIZLANDIRMAKTA ZORLANMIYOR, OTOMATİK ŞANZIMAN VİTES GEÇİŞLERİNİ TEREDDÜTSÜZ ve SARSINTISIZ BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİYOR, YOL TUTUŞU VE KONFORU ÇOK İYİ. KESİNLİKLE TERCİH EDİLEBİLECEK BİR MODEL.


Dış Tasarım: Güzellik göreceli bir kavramdır. Ben burada sadece kişisel görüşlerimi dile getirmek istiyorum. Bence aracın en dikkat çeken tasarım unsuru arka far grubu. Ters L şeklinde tasarlanmış far grubu, bagaj kapağının üstünde ve kaporta üzerinde kalan kısım ile güzel bir uyum yakalamış. Ayrıca led aydınlatmaların da etkisiyle çok güzel görünüyor. 

Ön tasarım grubunda da gündüz farlarının, far grubundan ayrı 

olarak ön ızgaranın iki yanında konumlandırılması, sadece 
volvo da bulunması sebebiyle karakteristik olan bu durum 
insanın hoşuna gidiyor. Ayrıca, ön farlarda xenon tercih 
edilmesinin, hem estetik hem de aydınlatma açısından kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyorum.


İç Tasarım: Sürücüye dönük olarak tasarlanmış kokpit, ilk defa kullanacak olanlar için farklı gibi görünse de kısa sürede alışılacağını ve keyifle kullanılacağını düşünüyorum. Kokpitte kullanılan malzeme kalitesi genel olarak başarılı ve premium sınıfa yakışır seviyede. Aracın koltukları gerçekten çok başarılı. Kullanılan deri kalitesi ve dokunma hissi çok iyi. Ayrıca yan destekleri iyi olan otomobil, hızlı girilen virajlarda sürücüyü çok iyi sarıyor. İstenen sürüş pozisyonu da rahatlıkla ayarlanabiliyor. Koltuklarla ilgili tek eleştiri, güneş altında kaldıklarında, koltuk soğutma olmaması sebebiyle insanı yakması. Koltuk soğutma sunulsa hiç fena olmazmış doğrusu.






Direksiyon simidi ve vites kolunun tasarımını başarılı buldum. İkisi de ele güzel oturuyor ve  keyifli kullanıma izin veriyor. Direksiyon üzerinde bulunan düğmeler de işlevselliği arttırıyor. Direksiyon simidinin dokunma hissi de kullanılan malzemeler sayesinde oldukça iyi.


P R N D ve S modu geçişleri yumuşak olan şanzıman ergonomik tasarımı ile de beğeni topluyor. Tek kusuru, üzerinde ki P R N D yazılarının okunmaması. Hangi modun seçili olduğu üzerinde yanan ışık ile belli olsa da özellikle ilk defa otomatik kullanacak olan ve P R N D sırasını bilmeyen kullanıcılar bu konuda sıkıntı çekecektir.








Motor&Performans: PSA Grubu tarafından geliştirilen, uzun km ve uzun zaman testinden başarıyla çıkmış, kronik bir sorunu bulunmayan(bazı müşterilerin karşılaştığı ciddi problemler olabilir fakat bu durum birçok araçta ortaya çıkmadığı sürece kronik olduğu söylenemez) 1.6 litre dizel motor, farklı markalara ait birçok modelde başarıyla kullanıldığı gibi Volvo’da da başarıyla kullanılacağa benziyor. Eskiden 109 Hp ve 240 Nm tork sunan versiyonu kullanılan bu motorun günümüzde 115 Hp ve 270 Nm tork değerlerine sahip olan yeni nesli kullanılıyor. Bu motor, ağırlığı 1.5 ton civarında olan bu otomobili hızlandırmada sorun yaşamıyor. Test edilen parkurda uzun ve dik bir yokuş bulunmasına karşın, içerisinde üç yetişkinin bulunduğu S60 gaza basıldığında hızlanmakta tereddüt etmiyor. Hızlanma isteğinin 100 km/sa hıza kadar gayet iyi, bu hızdan sonra biraz azaldığını belirtmekte fayda var. Düz yolda da 120 km/sa hıza kadar istekli bir şekilde hızlanan motor bu hızdan sonra hızlanma isteği azalsa da katalog verisi olan son hız değerine ulaşmakta problem yaşayacağını düşünmüyorum. Ağır bir araç olmasına rağmen, 1.6 dizel motor ile ve benim kişisel görüşüm olarak Powershift şanzımanın da büyük etkisiyle performansının iyi olduğunu düşünüyorum.

Şanzıman: Alman Getrag firması tarafından üretilen, çift kavramalı ve ıslak tip otomatik şanzıman çok başarılı. Vites geçişlerini hissettirmeyen bu şanzıman vites küçültmek ve büyütmek gerektiğin de hiç tereddüt yaşamıyor. Kişisel olarak en çok beğendiğim özelliği ise sport modu. Normal olarak D konumunda kullanılan aracın konfor ve yakıt tüketimi odaklı olduğunu çok rahat hissedebiliyorsunuz. Vites geçişleri olabildiğinde minimum devirde gerçekleştirilerek yakıt tasarrufu sağlanıyor ve devir fazla yükselmediğinden motor sesi duyulmuyor. Fakat buna karşın gaza verilen tepkilerde oldukça kötü. Vites kolunu kendinize doğru yana çektiğinizde ekranda S yazısı beliriyor ve spor moda geçmiş
oluyorsunuz. Bu mod seçildiğinde aracın tepkileri belirgin bir şekilde iyileşiyor. Gaza çok çabuk tepki veriyor, yüksek devirlerde vites değiştiriyor, ESP sistemi aracın biraz kaymasına izin verdikten sonra müdahale ediyor(hızlı girdiğim bir virajda araba biraz kaydıktan sonra yola girdi ve böylece yol 
tutuşunun da çok iyi olduğunu söyleyebilirim). Ağır ve 1.6 litrelik dizel motorlu bir araçtan aşırı bir performans beklemek tabi ki yanlış olur fakat benim burada vurgulamak istediğim, spor mod seçildiğinde arabanın gerçekten sportif tepkiler verdiğidir. Bazı arabalarda spor modun sadece manevi olarak bulunduğu düşünülürse Volvo S60 da spor mod gerçekten spor mod. Sonuç olarak çift kavramalı bu şanzıman, motor ile uyumu, verdiği tepkiler ve spor mod ayarları ile çok başarılı. Ayrıca önemli bir konu olan yakıt tüketimi değerine de olumlu etkisi olduğu, gerek yol bilgisayarı verileri gerekse de katalog verilerinde açıkça görünmektedir. D konumunda olabildiğince düşük devirlerde ilerleyen bu aracın, manuel şanzımandan daha başarılı yakıt tüketimi değerleri sunması çok da şaşırtıcı değil. Genel olarak aracın yol tutuşu, test edilen otomobilde bulunan 17 inch’lik jantların da etkisiyle gayet başarılı.


Frenler: Kolay dozlanan ve otomobili kararlı bir şekilde durdurmayı başaran frenler kullanıcıya güven veriyor.

Sonuç olarak, yeni Volvo S60 premium sınıfta 1.6 dizel + otomatik seçeneğini sunması ve olumsuz özellikleri yanında olumlu özelliklerinin ağır basması nedeniyle, özellikle aşırı performans beklemeyen kullanıcıların rahatça tercih edebileceği bir otomobil olmuş. Bravo Volvo!







Sağcan KARAKULAK








24 Şubat 2011 Perşembe

Yeni Ford C-MAX hakikaten yeni!

     Geçen hafta arabamı ford servisine götürdüm. Arabamın arka fren balataları değişirken bende showroomu dolaşmaya karar verdim. İçeri girdiğimde dikkatimi çeken ilk ve tek şey kırmızı renkli yeni C-MAX compact modeliydi. Yan tarafında gri renkli grand C-MAX vardı. İkisinin yan yana olması kıyaslama yapmam açısından büyük bir şanstı. Önce grand C-MAX'ı inceledim ve beğendim. Gerek tasarım gerekse de donanım olarak gerçekten de bu sınıfta bir araç almayı düşünsem hemen alırım diyeceğim bir araçtı. Fakat aracın çok büyük olması ve kayar kapı konseptini kullanması onu fazla beğenmeme neden oldu.  Daha sonra kırmızı C-MAX'ın önüne geçtim ve bir süre baktım. Karşımda duran C-MAX kolorado kırmızısı renkli, xenon farları, cam tavanı, 17'' alüminyum alaşımlı jantları olan yani TXP paketli C-MAX Titanium modeliydi. Genel olarak dış tasarımını çok beğendim ama ön tasarımına hayran oldum diyebilirim. Xenon far mercekleri ve cam tavanın bu arabaya çok şey kattığına inanıyorum. Ayrıca ön tampon tasarımı, ön ızgarada kullanılan parlak siyah kaplama ve sis farlarının krom çerçevesi de gerçekten kırmızı renk ile mükemmel uyum içerisindeydi. Ön tarafta tek eksik, makyajlı Mondeoda kullanılan, ön farla sis farları arasına konumlandırılmış beyaz led ampüller kullanan gündüz farıydı. Ön tarafa bu da eklense diğer modeller hiç satılmaz diye düşünmüş olacaklar ki gündüz farı kullanmamışlar. Yandan baktığımda araba grand modeli kadar yüksek ve uzun olmadığından sportif görünüyordu ve beğendim. Arka tarafa geçtiğimde biraz hayal kırıklığına uğradım. Arka tasarıma baktığımda genelde uyumluydu fakat arka far tasarımının daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Çok kötü olmasa bile bu modelin daha iyisini hak ettiğini düşünmekteyim. Bana göre arka farlarda çok önemli bir eksiklikte vardı. Bu eksiklik led teknolojisinin burada da kullanılmamış olmasıydı. Ledli far dediğim Audide kullanılan nokta nokta ya da BMW de kullanılan çizgi çizgi şeklinde olan arka farlardır. Son dönemde birçok firma tarafından tercih edilen ve arabanın tasarımına çok şey kattığına inandığım ledli farlar yeni C-MAX ta kullanılmamıştı ve bu beni hayal kırıklığına uğrattı. İçine bindiğimde genel hatlarıyla beğendim. Eski C-MAX kullanıcısı olarak bana biraz tuhaf geldi ama içerisinde biraz zaman geçirdiğimde alıştım ve beğendim. Elektrikli el frenini yeni modelde kaldırmışlar ve bu gerek görünüm gerekse de kullanım olarak negatif bir durum oluşturmuş. Işıklandırma renklerini ve bilgi ekranlarını beğendim. Ayrıca yeni modelde içeriden bakıldığında nerede bittiği kestirilemeyen ön kısım problemi biraz daha iyileştirilmiş. Yanaşırken büyük problem olan bu durum azda olsa ortadan kaldırılmış. Artık arabanın ön tamponunun nerede bittiği daha rahat kestiriliyor. Donanım özelliklerini yazmaya gerek duymuyorum. Araç hakkındaki her türlü bilgiye http://www.otokoc.com.tr/Araclar/Ford/Binek/20/10/C-MAX.aspx adresinden ulaşılabilir.
     Bu kadar beğendiğim bir arabayı kesinlikle test etmem gerektiğini düşündüm. Gerekli formu doldurduktan sonra yeni C-MAX test aracının yanına indim. Test edeceğim model 1.6 litre dizel motorlu ve TXP paketli Titanium modeliydi. Anahtarsız çalıştırma sistemini beğendim. Yenilenen araçta kullanılan motor artık 109 PS yerine 115 PS ve 240 NM yerine 270 NM gücündeydi. Ayrıca bu modelde artık 5 ileri yerine 6 ileri bir düz vites kutusu vardı. Cam tavan, 17'' jant ve xenon farları olan bu test aracı benim showroomda beğendiğim araçla aynı özelliklerdeydi. Yani ben tamda istediğim aracı test etme imkanı buldum. Tek farkı kırmızı değil gri olmasıydı. Şunu belirtmeliyim ki kırmızısı bir başka güzel. Arabayı kullanmaya başladığımda eski modelden daha sessiz olduğunu fark ettim. Yalıtım seviyesi baya iyileştirilmiş. Neredeyse kabine hiç ses sızmıyordu. Yüksek hızlarda test etmedim ama eski modelden daha sessiz olacağını düşünüyorum. Yol tutuşu eski modelde olduğu gibi aynen korunmuş ve çok iyiydi. Yeni modelin eski modelden 200 kg kadar daha ağır olması nedeniyle  motor gücü artmasına rağmen arabanın ivmelenmesinin düştüğünü hissettim. Fakat bunun tork kısıtlayıcı sistemden ve 17'' jantlardan da kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Motor arabayla kesinlikle tam uyumluydu ve yeterliydi. Ayrıca yeni vites kutusunuda çok beğendim. Çok yumuşak vites geçişleri vardı. Yüksek tavan ve büyük ön cam sayesinde eski modelde olduğu gibi aracın içi çok ferahtı. Ayrıca cam tavan arabanın ferahlığını hissedilir şekilde arttırmıştı.
     Sonuç olarak bazı eksiklerine rağmen yeni C-MAX ı iç-dış tasarım ve kullanım özellikleri olarak çok beğendim ve eline sağlık FORD diyorum! Bu araba alınır!

     Artılar: TXP paketli araçların xenon farları, cam tavanı, sesli komut sistemi ve kendi kendine park özelliği, kullanım rahatlığı ve sürüş keyfi.

     Eksiler: Elektrikli el freni yok, deri koltuk seçeneği yok, otomatik vites seçeneği yok, kırmızı renk olmayanlar çirkin, araç fiyatları yüksek